"Yeşil Şehir" kavramı için küresel olarak kabul görmüş bir tanım bulunmamaktadır. Pek çok uluslararası kuruluşun kavrama olan bakış açısı, uygulamaları ele alışı ve desteği sektörlere göre çeşitlilik gösterdiğinden kavram kimi zaman dar, kimi zaman daha geniş bir temelde değerlendirilmektedir. Bununla birlikte son yıllarda kullanım alanı giderek genişleyen ve yaygınlaşan "yeşil şehir" kavramı, üst ölçekli bir olgu olarak daha kapsayıcı bir hale bürünmüştür.  

​

Bir "yeşil şehir"** belirlenen kıstaslara göre asgari olarak:

• Yüksek çevre performansı sergileyen,

• su, hava, toprak ve biyo-çeşitlilik gibi çevresel varlıkların kalitesini artıran, 

• su, enerji, toprak ve malzeme vb. kaynakları tasarruflu kullanan,

• İklim değişikliğinin neden olduğu riskleri hafifletmeye ve sonuçlarına uyum sağlamaya çalışan şehirdir. 

​

"Akıllı Şehir" kavramı esas olarak bilgi ve iletişim teknoloji ile araçlarının etkin ve verimli bir şekilde kullanımı vasıtasıyla vatandaşların yaşam kalitesinin artırılmasıdır. Avrupa Komisyonuna göre "akıllı şehir": "sakinlerinin ve iş dünyasının yararına dijital çözümlerin kullanılmasıyla geleneksel ağların ve hizmetlerin daha verimli hale getirildiği bir yer olarak tanımlanmaktadır. Kavram OECD tarafından ise şöyle alınmaktadır: "akılı şehir; bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak şehrin hayati altyapı bileşenleri ve hizmetlerini daha verimli ve bağımlı hale getirilmesidir". 

​

​